Amatör Göbek Dansçılarına ÖNERİLERİM - 4
- Altar Baykal

- 24 Eyl
- 2 dakikada okunur
Erkeklere Önerilerim - Nasıl dans edeceksiniz?

"Bi' deneme kendim yapıyım" mood'undaysanız KENDİ dansınızı, kendi -erkeksi- kalça sallamanızı yaratmak için kolları sıvayın. Bir düşünün: Hatunun üstünde neler yaptınız, ya da hatun üstte iken onu nasıl zıplattınız? O anlarda "Aman, kalçam oynadı; eyvah karı kılıklı oldum!" mu dediniz?
Hayır demediniz.
O anlar EN ERKEKSİ olduğunuz anlardı! Size kadınlar gibi "cilve ve işve ile kıvırtın" değil; "duyumsadığınız" darbuka ritmi ile "en erkeksi halinizle yaptığınız hareketleri yapın" diyorum. Biraz (aman çok az) sert bile olabilirsiniz. "Seni almaya geliyorum bebeğim" havası…
Düşünün, o kalça sallama anında anda yüz ifadeniz nasıldı? Ellerinizi nasıl tutmakta, hareket ettirmekteydiniz? Üst bedeniniz hangi biçimde kımıldıyordu? Onları da katın figürlere…
Bu sözlerimi beğenmediyseniz olaya başka bir açıdan bakalım: Erkek striptizcilere ya da jazz dansçılara bakın (baletlere değil); hepsinin kalçası oynamaktadır. Ama size "Erkek oryantal yapmaz" ve "Kalça oynatma kadın işidir" şeklindeki iki palavra ezberletildiyse bu figürleri bir türlü oryantale katamazsınız. İşte -darılmayın- ataerki güdümünde olmak tam da budur.
Her kadın, orgazm anında -yani aslında gücümüzün en zayıf olduğu anda, tüm erkimizi yitirdiğimiz ve egemenlik zırhımızın dağıldığı o anda- erkeğin fark etmeden girdiği hali görünce mest olur. O anda erkeği onunla eşittir çünkü… Kadın bu yüzden en sıcak, en kadınca hislerini korkmadan duyumsamaya başlar. Mutlu olur… ama uyarılır da…
Siz de dansınıza orgazm anındaki halinizi yeniden "yapılandırarak" hareketlerinize katın. Başarı kesinidir. Eğer yasakları aşabilir, kendi performansınızı yaratabilir bunu en azından kız arkadaşınıza sergilemeye girişirseniz -ben de bir şey biliyorsam- kız arkadaşınız sizi izleyince heyecanlanacaktır.
Hepsi bu kadar da değil, eğer dans etmeyi seviyorsa (ki, kadınların pek çoğu hem dans etmeyi, hem izlenmeyi severler), ortaya atlayıp, şıkırdatmaya başlayacak… hatta belki de sizi sahne kenarına alıp, daha önce görmediğiniz bir görsel şölen sunacak.
"Yok, baba; o kadarına ı-ıh, ben dediklerini benim hatun karşısında yapmam" mı dediniz? Tamam. Bunda da bir yanlış yok. Kendinizi nasıl iyi hissediyorsanız, sizin için en iyisi odur. (Ama kendinizi aldatmamış olmaya özen göstermek de şarttır.) O zaman kendi kendinize, kapalı kapılar ve perdeler gerisinde eğlenin. Bu da harika bir iş...
Bir süredir cinsel enerjiniz düşük mü? Yoksa "Öf antrenmanda aynı hareketlerden gına geldi; arada biraz değişiklik olsa iyi gelecek" düşüncesinde misiniz? Belki de an bazında kafanız bir şeye bozuldu ve "Bu enerjiyi yok etmek için beynimde bir 'farklı bir şeyler düşünme yarma harekatı' ile bundan kaçmam gerek. Kitap okumak açmadı… İzleyecek film de bulamadım! Ne yapsam?" demelerdesiniz.
Hemen bir darbuka solo ya da oryantal müzik açın. Ama çalan müziğin sound'unu duymayın, DUYUMSAMAYA çalışın. Beyninize size sorulmadan yüklenen yararsız kuralların sizi keyiften, eğlenceden, hatta hayrdan uzak tutmasına (sizi yönetmesine ) izin vermeyin.
Ataerkil sınırları yıkın. Sınır sınırdır arkadaşım… Sınır, kesilen yoldur. Siz ataerkide doğduğunuz için o sınır beyninize, size sorulmadan kondu. O, size ait değil. Sınırı aşarak kalçanızın ritmle kontağa geçmesine izin verin. Alın imajinatif olarak şahane bir kadını karşınıza, başlayın kalçaya. 😉
O ritmle kontak kurduğunuz her şekilde, her erkekçe (kadınları ve erkek oryantalleri taklit etmeden) dalgalanma ve titreme ile sekse daha istekli olacak, daha iyi sevişecek… ve en önemlisi… kaderinize şans ve bereket akıtacaksınız.
Darbuka solo, evrenin gizli ritmini insan beynine yansıtan en güçlü aracılardandır. Konu hakkında Dalgalan, Çalkala, Titret > GÖBEK DANSI başlıklı dizi yazımım Darbuka Solo ve Evrensel Seks Enerjisi adlı bölümünde konuştum. Evrenin gizli ritmi ile buluşan her kişi ise, gerisinde güzellikler olan kapıdaki ataerkil mührü parça parça etmektedir.


