top of page

COŞKU ve ÖZGÜRLÜKLERİN TANRISI

14 - Dionysos ve Kibele: Androjen Mitlerin İlahi Mesajı

Yazı: LİRİAN

Dionysos'un ilk söylemi "Beyinsel tutsaklıktan kurtulmaya, yaratıcının benzersiz güzelliklerine (yaşarken Cennet'e) dans ile ulaşabilirsiniz"dir.  Oysa her antik anforada görülebilen bu "dans" kavramı minimize edilmiştir.

 

İkinci söylem ise beyinsel özgürlüğün, kendin olmanın kutsallığıdır (daha doğrusu iyiliği, yani sağlık verici olmasıdır).

 

Mythopedia – Encyclopedia of Mythology - Dionysos

O, insanların doğayı güçlü bir üreme gücü olarak görüp ona duydukları minnettarlığı ifade etme ihtiyacını ve bu güçle şenlikler, vecd hâli yaratan ritüeller aracılığıyla kurdukları etkileşimi temsil eder. İnsanlar doğayla özdeşleşmek zorundaydılar; onun güçlerini yatıştırmayı ve her yıl yeniden doğuşunu kutlamayı kendilerine görev bildiler. Dionysos ise bu yolu açan, onlara doğayla bir olarak yaşamayı öğreten tanrıydı.

 

Sadece bir şarap şarap tanrısı, deli tanrı, sarhoşların/aşırıların tanrısı olarak tanıtılan bu Anadolu tanrısının sembolize ettiği şey (mitlerin vermek istediği bilgi/mesaj) dansın ve ekstazinin ilahi olduğu, ya da en azından diğer dünya ile kontağı idi. 

 

Vecde kapılan kişileri yaratıcıyı -değim yerinde ise- içlerine almakta (Yunanca: Enthousiasmos), onunla bir olmaktaydılar. Bu sonuç insanoğlunu doğum anından başlayarak sınırlayan (edepleyen) ve cendere içine hapseden ataerkil beyin kalıplarından kısa süreliğine de olsa kurtulmak demekti.

 

The Powers of Evil, Richard Cavendish

Ona Lusios (liberator- Özgürleştirici) denirdi, İnsanları kendi benliklerinden kurtaran, normal adlı hapishanenin, baskıcı, saygın ve aklı başında kimliğin kapılarını açan tanrı ve onları kısa bir süre için bile olsa tanrısal kılandı o.

 

Mitoloji Sözlüğü, Azra Erhat - Dionysos

Yunan dili bu güce eren insanın durumunu iki sözcükle yansıtmıştır: “Mainomai” ve “enthoisiasmus”. Doğa sırlarına ve gücüne ermek, yani tanrılaşmak, insan için ulaşımı en çok özlenen bir aşamadır. Dionysos bu ereğe varmanın yolunu herkes için ve kolay açar: Bu yol şarap ve sarhoşluktur. Kaba aklı simgeleyen Pentheus (Bakkha’lardaki Thebai kralı), Bakkhaların çılgınlığını bir ayıp, törelere ve ahlaka karşı işlenmiş bir suç sayar. Oysa tam tersine bu coşku insanı doğa ile birleştiren ona cenneti yeryüzünde yaratan bir mutluluktur. Asıl akıl yolu da bu mutluluğa erişmenin çarelerini arayıp bulmaktır.

 

Ne yazık ki orijinal mitler kayıptır. Elimizde sadece onların Grek ataerkisine göre baştan yazılmış örnekleri vardır. Bu yüzden Kibele gibi Dionysos da ataerkil filtreden geçirilir, bir şarap tanrısı olarak sunulur.

 

Zamanla karalama artar, -tıpkı neşeli ve seks-sever keçiler ve doğa tanrı Pan'ın Hıristiyan Şeytanı ilan edilmesi gibi- şeytanlaştırılır:

- Dilimizdeki "ifrit" (Şeytan'ın yardımcısı) sözcüğünün İngilizcedeki karşılığı  demon kelimesidir.

- Demon kelimesi Latince "ruh" anlamına gelen daemon sözcüğünden türemiştir.

- Daemon kelimesinin özünde ise Dionysos tapımı vardır.

 

Dionysos : Histoire du culte de Bacchus - Henri Jeanmaire

Bu ayinler sayesinde insanlar, Yunan atalarının "daemon" dedikleri, içlerinde saklı olan ilahi kıvılcımla iletişim kurarak, daha yüksek bir algı seviyesine ulaşmış, ruhsal ve zihinsel olarak yükselmişlerdir.

 

Ruhun özgürleşmesinde cinselliğin rolü büyüktür. Cinsellikle ruhun özgürleşmesinde de kişiliğin derinlerinde yer alan karşı cinsin özgürleşmesi esastır. Bu gerçeği Jung'un anima/animus (erkeğin bilinçdışı kadın yanı ve kadının bilinçdışı erkek yanı) ve Anton La Vey'in Core/Demonic Minority Self teorilerinde görebiliriz.  

 

İşte  bu yüzden Kibele de, Dionysos da taraftarlarına söz konusu özgürlüğü vermişlerdir.

 

Dionysos'un tapınıcılarının ana grubu (Kibele'nin din görevlilerinin erkek olması gibi) kadındır. Bakant adlı bu kadınlar evlerini -çocuklarını alarak- terk eden, dağlara çıkıp kurtlarla dost olan, kendilerini çılgın dansa veren kadılardır. Bu kadınlar "erkeksi" olarak nitelenen bedensel aktiviteler, hatta Amazonlar gibi savaşçılık özellikleri de taşımaktadır. Kendisi androjen  olan bu tanrı kadınlara, içlerindeki gizli yanları yaşama olanağı vermektedir.

 

Kibele'nin de rahipleri ve -bir anlamda- papalığı olan Pessinus'taki (Anadolu) iki baş rahibi kural olarak kadın kılığında yaşarlar. Grek antik yazarlar olan  Ovidius ve Strabon'a göre rahip olmak için penislerini kesmeleri şarttır. Ancak bu konuda hiçbir reel anlatım/örnek veya kesin arkeolojik veya biyografik kanıt yoktur. Söz konusu iddia büyük olasılıkla trans kadınları bağrına basan bu inancı yazarların anlayamama, korkma veya anti-propaganda çabasıdır. (Kibele'nin kılıç ve savaş başlığı ile dans eden Koribant adlı erkek dansçıları da vardır.)

Aynı iddia, bir süre Lidya Kraliçesi Omphale ile anaerkil kültürde yaşayan Herakles'in (Herkül'ün) o dönemde kadın elbisesi giydiği, kadın işleri yaptığı şeklinde sunulmuştur.

Genelde bilinmeyen gerçek ise Kibele'nin de androjen olduğudur!

 

Frigya (Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes’in yukarı kısmı arasında kalan bölgedir ve Pessinus, Frigya kentidir) mitolojisinde Kibele'nin ilk halinin çift cinsiyetli olduğu anlatılmaktadır; adı da Agidstis'tir. Ama o doğunca Grek tanrılar ondan korkarlar, penisini keserler ve böylece Kibele var olur. Penisinin kesilme kısmının Grek yazarlar tarafından yine bir yorumlanma(!) olma olasılığı yüksektir.

Kibele sadece erkeklere değil, kadınlara da animus yanlarını sergilemeleri imkanını verir. Yine fazla bilinmeyen bir gerçek: Amazonlar da Kibele'ye taparlar.

Dahası, Amazonlar da dansçıdırlar. Kibele'nin -Dünyanın 7 Harikasından bir olan- Artemission tapınağı önünde kılıç ve kalkanlarla ettikleri dansları ünlüdür. Onların kılıç ve kalkanlarının birbirine çarptığında çıkan sesin Sardes'ten (Lidya başkenti) duyulduğu yazılmıştır.

Özetle, anaerkide ana hedef, insanın sıkıştırıldığı kalıplardan özgürleşmesidir; çünkü pozitivite (yani tanrıya yakınlık, ya da inanca göre mutluluk) en kolay şekilde özgürlük sonucu varılabilen "kendin olma" ile elde edilebilir.

Anaerkide  -tıpkı Şiva'nın ülkesi Hindistan'da çoğu erkeğin kadınsı yönünü kolayca sergilemesi benzeri-  kadınlara ister Amazon, ister Bakant, ister su perisi, ister kraliçe, hatta isterse tapınak fahişesi olma şansı da sunulur. Hiçbiri yanlış, hata veya ayıp değildir.  Tek hedef, diğerlerine zarar vermeden doğal yapıyı özgürce yaşamaktır.

Bu yüzden denilebilir ki, Kibele ve Dionysos'u anlayan kendini özgürleştirme yolunda ilk dev adımı atmış olmaktadır.  

=SON =

©2024 by Pagan Dancer Team 

bottom of page