COŞKU ve ÖZGÜRLÜKLERİN TANRISI
9 - Dionysos ile Şiva: Çılgınlık, Ekstazi ve Dansın İkiz Tanrıları
Yazı: ALTAR
1 - Mikrokozmik İyilik Alanları Ve Gizemli Bir Tanrı
2 - Eski Dini Yok Etme Operasyonunun Masalla Kodlama Ayağı
3 - Pek Popüler, Ama Kötü Niyetli Bir Masal
4 - Örneklerle Uzmanların Vurgusu: Ana Tanrıça’dan Zeus’un Baldırına
5 - Fenike’den Girit’e Benzersiz Anaerki, Anneler, Eşler
6 - Keçiciğin Namuslularca Lanetlenmesi: Ve Doğdu Şeytan!
7 - Kozmik Okyanus ve Tevrat Tehom’dan Hindu Varaha’ya Evreni Bölenler
Yeniden Dionysos'a ve doğduğu yerin asıl tanrısı Şiva'ya dönelim.
İlginç olan şudur ki, Dionysos, çarpıcı ölçüde Şiva’ya benzemektedir!
Bu bölümde söz konusu benzerlikleri yansıtacağım.
- İkisinin de eşleri ana tanrıçanın aşk tanrıçası şeklinde yansımış halidir (Dionysos’un Afrodit; Şiva’nın Şakti)
- İkisi için de kaplan ve leopar kutsaldır. Resimlerinde bu iki hayvanla betimlenirler.

Dionysos ve Şiva
- İkisinin de peşlerinde gezen garip, doğadışı yaratıklardan oluşmuş ordusu vardır.
- İkisinin de uzun saçları vardır ve bu saçlar kutsal sayılır.
- İkisine de davul ve flüt ile yapılan müzik eşliğinde tapılır ve her ikisinin tapımında da müzik kadar dans da önemlidir.
Şiva da bir dansçıdır. Bu kimliğinde adı Nataraja’dır ve Anandatandava adı verilen dansı ile evrendeki olumsuzlukları dansı ile giderir; dört kolundan birinde –Frigya’da Kibele’nin icat ettiğine inanılan- davulu (Damaru) tutar ve resimlerinde davul ile betimlenir.
Delirmiş olan Dionysos, Kibele tarafından dans etmesi öğretilerek iyileştirilir. Sonunda öyle iyi bir dansçı olur ki, savaş tanrısı Ares’e dans etmeyi öğretebilir. Elinde "kantharos" (ya da şarap kadehi) ile dans eder; çevresindeki leoparlar ve panterlerle oynayıp sıçrayarak ilerler, kimi zaman onların sırtına biner, kimi zamansa arabasına koşar. Nonnos tarafından “Dansçı Dionysos, dağların arkadaşı...” (Dionysiaca 20.35) cümlesiyle yorumlanacak kadar dans ile iç içedirler;
- Şiva’nın tapınaklarında zillerin ayrı bir yeri vardır; Yunan mitlerine göre ise Dionysos’un canı sıkılmasın diye satirler zil çalıp dururlar.
- Şiva’nın yarısı dişidir; Dionysos ise garip şekilde efeminedir, kadın giysileri içinde büyütülmüştür ve efemine bir görünümü vardır.
- Şiva, boynunda, kollarında ve saçlarında yılanlarla gösterilir; Dionysos’un tapınıcısı kadınlar yılanları boyunlarına, kollarına ve saçlarına sararak cümbüş yaparlar.
- Dionysos, kimsenin ne olduğunu açıklayamadığı Hindistan seferine çıkıp galip döner; Hindistan’da ise hala Şiva tapımı vardır ve İÖ 2000’den beri tek tanrılı dinler bu ülkeye hiç hakim olamamışlardır. Örneğin Arap yarımadasından Afrika’ya bile yayılan İslam, İran, Afganistan ve Pakistan da etkin olduğu halde –belki de Hindistan’a giremediği için- Uzak Doğuya kaymamıştır.
- Dionysos her sonbaharda ölür; Şiva’nın ise penisi kesilir... ki bu da bir anlamda yok olma anlamındadır.
- Dionysos, kimilerinin Hindistan’da olduğunu öne sürdüğü ve neresi olduğu anlaşılamamış olan Nysa adlı bir yerde doğmuştur. Şiva tapımında yer alan Tantra pratiğinde ise Nyasa diye bir önemli terim vardır. Bu sözün anlamı ise “yerleşme, yerleştirme”dir. Ritüellerde bedeni (ya da bedenin bir bölgesini) tanrıyla özdeşleştirme eyleminin adıdır. Kısaca, sevişerek tanrı ile bütünleşme demektir ve Şiva’nın, her seks sürecinde, tapınıcının bedende yeniden doğuşunu simgeler!
- Her iki tanrıya da seks ile tapılır. Şiva tapımında Tantra ismini alan bu gerçek, Dionysos’ta Orgia olarak isimlendirilir.
- Dionysos’un tapınıcılarına Bakkha, Şiva’nınkilere ise Bhakti denmektedir.